Nisan 2019 / Yeni Zamanlar ve Halkla İlişkiler Açılış Konuşması / Sibel Asna

Nisan 2019 / Yeni Zamanlar ve Halkla İlişliler Sempozyumu Açılış Konuşması

Sempozyum-Açılış-Konuşması-Sibel-Asna.jpg
Konuşmacı: Sibel Asna

Bugün burada Hocamız Prof. Dr. Alâeddin Asna’nın doğum gününü bu kadar değerli bir ortamda kutluyor, onu anıyor olmaktan dolayı duyduğum mutluluğu anlatamam.

Sizlere ayrı ayrı, katılımınızdan, katkılarınızdan dolayı çok teşekkür ediyorum.

Konferansımızın konusu Post- truth Çağında İletişim…

Gerçekten de inanılmaz farklı, inanılmaz değişken bir çağ yaşıyoruz… Her gün  yeni bir dünyaya uyanıyor, dünkü bilgilerimizin, yetkinliklerimizin bir anlamının kalmadığını görüyor, yeniden öğrenmeye, yeniden anlamaya çalışıyoruz.

Ben böyle bir dünyaya doğmadım… Değişim tabii ki vardı ama sürati bu değildi.

Bugün ben ve yaşdaşlarım ait olmadığımız bir dünyanın karar vericileri konumundan yavaş yavaş çekiliyoruz. Çekiliyoruz ama izlerimiz hala geçerli…Bizim koyduğumuz kurallar çerçevesinde şirketler, kurumlar yönetilmeye çalışılıyor, ülkeler, sistemler çarkını döndürmeye uğraşıyor.

Ama olmuyor! Olmadığını her gün görüyoruz!

Peki, bu olmazlıkların arasından ne sıyrılıyor?

Hiç beklemediğimiz düzenler, sistemler başını kaldırmaya uğraşıyor… Irkçılık, göçmen karşıtı söylemler, milliyetçilik, ötekileştirmeler, kamplaşmalar, geçerliliği olmayan, hayali  üstünlük arayışları…

Erk ve iktidar bir yandan yerini, gücünü korumaya  çalışırken, bir yandan da ben de varım diyen bireyler…

Selfiler… Muhabirleşmiş bireyler… Troller…

Siyasilerin, erk sahiplerinin iletişim becerileri ile doğrudan orantılı olarak benimsetilen hayali dünyalar.

Neden meşhur ve servet sahibi olduğunu anlayamadığımız bir Kim Kardashian sendromunun öncülük ettiği sanal dünyadaki  kazip şöhretler… Influencer diye tanımlanan, milyonlara ulaşan takipçileri ile tüketim dünyasının gözbebeği haline dönüşen ve de aynı hızla yok olan kişilikler…

Derken, Trump ve benzerleri… Siyaseti toplum yararının  önüne geçiren menfaat ilişkileri. Etik değerlerden yoksun bir medya ve köşe yazarları ordusu… Yalan haberler, resimler, kesilip kırpılıp yepyeni bir içeriğe kavuşan videolar… Manipülasyonlar.

Eskiden masaüstü gazetecilik derdik, tirajı kadar cürmü olan, herkesçe de ne olduğu bilinen bir gazetecilikti bu. Şimdi bu türün sosyal medya üzerinden milyonları etkilediğini görüyor, dehşete düşüyoruz. Ve buna karşı gelişen ölçekleri küçük de olsa etkili panzehirler, teyit.org, dogrulukpayı.com, FactCheck.org, ThruthOrFiction.com vs. Nasıl bir döneme doğru evriliyoruz?

Ben artık rahatlıkla Nişantaşı’nda oturan, hayvansever, CHP’ye oy veren, Şok’tan alışveriş yapan, Ülker petibörden vazgeçemeyen, 35 yaş üstü kadınlara topluca Maçka Parkı’nda buluşup kermes yapacağımızı söyleyebiliyorum… Tıpkı bunun gibi Cambridge Analytica Amerika seçimlerini istediği gibi yönlendirebiliyor, kim ne duymak istiyorsa onu söylüyor.

Ne yalan, ne gerçek, kim beni aldatıyor, kim dürüst nasıl bileceğim? Değerlerimizi ne oluşturacak?

Gazetede okuduklarımın ne kadarı özgür gazetecilik ilkeleri ile yazılmış, ne kadarı satın alınmış satırlar, nasıl anlayacağım?

Ya sosyal medya?

İletişimin bir büyü olduğuna inananlardanım…

İyi de hangisi iletişim? Hangisi  propaganda? Hangisi gerçek? Nereden bileceğim? Nasıl anlayacağım? Kime güveneceğim?

Etik ilkeler, menfaatler ve kısa dönemli fayda anlayışının karşısında buharlaşıyor mu? Yoksa başıbozuk kapitalizm ile işbirliği yapmış iletişim mi bizi bu hale getirdi?

Bugün burada Sevgili hocamız Prof. Dr. Alâeddin Asna’yı bir kez daha şükranla anmak istiyorum. Bize tüm bu soruları sorduran, özgür bir iletişimci olmamıza yol açan,

değerleri ile bize yön gösteren hocamızı bugün ve yarın bu ve benzeri soruların cevaplarını arayarak anacağız.

Kişileri değerli kılan onların mirasları imiş…

Öğretileri, açtıkları yol, ilkeler, değerler ve öncülükleri.

Alâeddin Asna bize, yani öğrencilerine Halkla İlişkiler mesleğinin yanı sıra doğruyu, gerçeği, bilgiyi ve sorgulamayı öğretti. Bizler de ondan aldığımız bu öğretiyi her gün geliştirmeyi, daha çok sorgulamayı ve doğrudan yana olmayı yaşam felsefesi edindik. Kısa ve küçük menfaatlerin zavallılığının bilincinde olarak, bu post truth çağında doğruyu sadece doğruyu savunmaya çalışıyoruz.

Bu yıl üçüncüsünü düzenlediğimiz bu toplantılarla üniversite özel sektör birlikteliğine vesile olmak, birbirimizi duymak, anlamak ve geliştirmek üzere çalışıyoruz.

Çünkü üniversitelerimizin de ne yazık ki çağın gerisinde kaldığını görüyoruz. Kurumumuza çalışmak üzere başvuran çocukların birikimi bize bunu anlatıyor.

Yönetim kurulu üyesi olmaktan mutluluk duyduğum ve Hocamızın da kurucuları arasında bulunduğu İLAD ile başlatılan İLEDAK İletişim Fakülteleri Akreditasyon çalışmalarına tüm bu birikimleri aktarmak, hem bilimin, hem sektörün beklentilerine cevap verebilecek nitelikte bir curriculum oluşması için gayret gösteriyoruz.

Sanırım Hocamız bu gayretlerimizi görseydi mutlu olurdu…

Bütün bu çalışmalar bizim ona doğum günü armağanı olduğu kadar onun da bize “yaşam amacı” armağanı…

Bilgiyi ve gerçekleri arayan, buluşturan, değere dönüştüren çalışmalarımız devam edecek…

İletişim ve uzlaşma dünya barışını sağlayabilecek yegane unsurlar… co-existence, birlikte var olma çağında yaşıyoruz… tıpkı post-truth çağında yaşadığımız gibi… Bu iki unsur birbirini destekliyor mu yoksa birbirine  zıt mı?

İşte burada biz iletişimcilere çok önemli bir rol düşüyor…

Değer odaklı iletişim… Şeffaflığı, doğruyu, gerçeği ve iyiliği odaklayan iletişimi savunmak, korumak, sağlamak.

Bugün bu amaçla bir aradayız. Dilerim bu toplantı bizlerin gerçeği arama ve anlatma gayretlerimize ışık tutar.

Bu sempozyumun düzenlenmesine katkılarından dolayı Sayın Anadolu Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı’ya, Sayın Dekan Prof. Dr. Erhan Eroğlu’na, Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Sayın Prof. Dr. Rasime Ayhan Yılmaz’a tüm düzenleme ve bilim kurulu üyelerine, davetimizi kabul ederek sempozyuma katılan değerli konuşmacılarımıza, akademisyenlere, öğrencilerimize, katılımcılarımıza ve emeği geçen herkese huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bir teşekkürüm de özel sektör ve üniversite işbirliğine inanarak bizlere destek veren sponsorlarımız Alternatif Bank, Zorlu Holding ve Mavi’ye…

Sempozyumumuzun başarılı ve verimli bir toplantı olmasını yürekten diliyorum….